İnsan evrimi araştırmaları ile Dünya genelinde ün yapmış İngiliz kökenli ancak daha sonra Kenya vatandaşı olan, Nairobi yakınlarındaki Kikuyu aşiretinin misyoneri Leakey[1] ailesinin oğlu Richard Erskine Frere Leakey 2 Ocak 2022 tarihinde, 77 yaşında vefat etti. Richard Leakey insan evrimi çalışmalarının yanısıra hayatına birçok görevi sığdırmış biri; Turkana Havzası Enstitüsü’nün[2] müdürü, Nairobi Ulusal Müzesinin kurucularından biri, Kenya hükümetinde Safina Partisi milletvekilliği ve Kenya Yaban Hayatı Servisi başkanlığı yapmış, iyi bir biyoçeşitlilik korumacısı, fildişi ve gergedan boynuzu kaçakçılarının düşmanı, aynı zamanda bu çalışmalar için para bulmada inanılmaz bir sosyal ve ekonomik ilişkilere sahipti.
1977 yılında Marion Kaplan tarafından çekilmiş bir fotograf. Richard Leakey sağ elinde Australopithecus kafatasını, sol elinde ise Homo habilis kafatasını tutuyor. |
Hızlıca hem Richard’ın kendi anlattıkları hem de
onun hakkında yazılan çizilenler üzerinden onu biraz tanıyalım. Richard, babası
Louis gibi Kenya’da üç oğuldan biri olarak doğar ve Nairobi’de büyür. Richard’ın
dedesi Harry ve babaannesi Mary İngiliz misyonerler olarak Kikuyu aşiretinin
bölgesine yerleşmişlerdir. Babası Louis 1903 yılında Nairobi yakınlarında
misyoner yerleşim olarak seçilen Kabete bölgesinde doğmuş, burda büyümüş, 1922
yılında Cambridge’te akademik eğitim almış ve daha sonra 1926 yılında Kenya’ya
insan evrimi araştırmaları yapmak üzere geri dönmüştür. Louis’in Afrika’ya
dönüp insan evrimi çalışmalarına başlaması Avrupa’da insanın ilk atasının
Avrupalı mı yoksa Afrikalı mı olduğu tartışmalar ile aynı döneme denk gelir.
Darwin’in insanın atasının Afrikalı olması gerektiği öngörüsü, 1925 yılında
Raymond Dart’ın Güney Afrika’da bulduğu ve insanın atası olarak ileri sürdüğü Australopithecus
africanus fosil keşfi insanın Afrika’da evrimleştiğini doğrularken, bunun
karşısında İngiltere’de bulunduğu iddia edilen (daha sonra 1950 yılında bir
düzenbazlık olduğu anlaşılan) Piltdown insanı ise insanın Avrupa kökenli
olduğunu ileri sürmekteydi. Louis bu süreçte Tanzanya’da çok ünlü Olduvai
George lokalitelerinde çalışmalarına başlar ve 1940 ile 1960 yılları arası birbiri
ardına önemli insan atası keşiflerini bütün Dünya’ya duyururlar. Artık insanın
Afrika’da köken aldığı ve evrimleştiği kanıtlanmıştır. Louis’in ikinci eşi Mary
bu süreçte ona katılır ve Richard 1944 yılında Mary ile olan ilişkisinden
doğar.
Richard, diğer kardeşleri gibi anne ve babasının insan
evrimi kazı ve yüzey araştırmalarına henüz çok küçük yaşta katılmaya başlar. Richard’ın
ağabeyi Jonathan, Louis Leakey’nin 1960 yılında duyurduğu ve isimlendirdiği Homo
habilis türüne ait bazı fosiller bulur. Ancak Jonathan ve diğer kardeş
Philip bu işe ilgilerini yitirirler ve başka işler ile uğraşırlar. Richard
babasının ve annesinin paleoantropoloji hayatlarını çekici bulmasa da bu iş ile
ilgilenir ve kariyerine birçok fosil keşfi sığdırır. Helsinki’de yaptığı
konuşmada çocukluğunun çok zor geçtiğini, anne ve babasının yoğun hayatından
dolayı bir çocuk olarak gerekli ilgi ve sevgiyi göremediğini, özellikle sürekli
arazi ortamlarında yaşamaktan temiz su ve sağlık imkanlarından yoksun
büyüdüğünü anlattı. Hatta henüz 5 yaşında iken anne ve babasının fosil kazısı
yaptığı bir sırada onlardan kendisine biraz ilgi göstermesini beklerken babasının
ona ‘Kapa çeneni Richard! Git kendi fosilini bul ve oyna!’ dediğinden bahsetti.
O yaşlarda bir insan atası fosili bulduğunu ancak babasının gelip ‘sen
küçüksün, o fosili çıkaramazsın’ deyip fosiline el koyduğunu, babası ile
rekabetin o yıllarda başladığını soylemişti.
Richard 15-16 yaşlarına geldiğinde okul hayatına
son vermiştir ve artık kendi insan atası fosili keşfi projelerini tasarlamaya
başlar. Daha önce safari organizasyonları ve tur rehberliği yaptığı için arazi
çalışması koordinasyonu, kamp organizasyonu ve lojistiği konusunda çok deneyim
kazanmıştır. Bu konuda çok iyi olmasına rağmen Richard’ın hayatı boyunca
hissettiği eksiklik akademik eğitimdir. Richard babasının yanında alaylı olarak
yetişmiş, pratik işlerde çok yetenekli olmasına rağmen akademik altyapısı
olmadığı için bilimsel çalışmalarda ve yayınlarda arka planda kalmaktadır. Projelerin
bütün angarya işleri ile uğraştıktan sonra bilim insanlarının yayımlarının sadece
teşekkür kısmında ona yer ayırıp ‘Richard Leakey’e lojistik kaynakları
sağladığı için teşekkürler’leri ile yetinmesi, onu ortak yazar olarak
eklememesi zoruna gitmiş ve akademik prestiji kıskanmıştır. İsyan bayrağını
çekmiş, gidip bu konuda akademik eğitim almak yerine, bilimsel çalışmalara onu
ortak yazar olarak ekleme sözü veren bilim insanları ile çalışmaya başlamıştır.
Hatta bu dönemde arkeolog Margaret Cropper ile tanışır. Aşık olur. Onun motivasyonu
ile Edinburgh’a lisans eğitimi almaya gider, başvurusu kabul edilir, ancak
okula başlamadan Margaret ile Kenya’ya döner ve evlenir. Babası Louis sayesinde
1965 yılında Kenya’da Baringo Gölü kenarındaki lokalitelerde kazı yapmaya
başlar. Margaret ile bir kız çocukları olur, Anna. Margaret ile anlaşmazlıklar
başlar, bu süreçte Richard’ın Meave Epps ile tanışması Margaret ile ayrılmasını
da hızlandırır. 1969’da boşanır ve 1970 yılında hemen Meave ile evlenir. Meave
genç bir zoolog olarak Louis tarafından işe alınmıştır, Richard ile henüz
tanışmamıştır ve tanışmak da istememiştir, Richard’ın kaba ve çekilmez biri
olduğunu duymuş ve uzak durmayı planlamıştır. Ancak tanıştıktan sonra fikri
değişir. Meave ile ölene kadar evli kalır. Hatta Meave Leakey, ilerleyen
zamanlarda böbrek yetmezliği olan Richard’a bir böbreğini bile bağışlar.
Richard, ilk böbrek bağışını ise onunla yıllardır konuşmayan kardeşi Philip’ten
almıştır. Philip, Richard’ın yoğun isteklerine kayıtsız kalamayıp böbreğini
bağışlamayı kabul etmiştir.
Bu yıllarda paleoanthropoloji dünyasında fosil keşifleri
yarışı büyür. Etiyopya Afar bölgesinde güçlü akademisyenler Donald Johanson ve
Tim White Lucy kod adı ile bilinen Australopithecus afarensis keşfini 70’li
yıllarda duyurur ve paleoantropolojinin yükselen yıldızları olurlar. Richard’ın,
hem arazi deneyimi hem de bilimsel altyapısı kuvvetli olan bu akademisyenler
ile arkadaşlığı kısa sürede düşmanlığa dönüşür. Richard Leakey Kenya’da Turkana
havzasında Koobi Fora lokalitesinde çalışmalarını yoğunlaştırır. Richard, fosil
avcısı Kenyalı Kamoya Kimeu’yu işe alır ve Kamoya birçok insan atası fosili
keşfeder. Taş aletler gibi birçok arkeolojik buluntunun yanı sıra Komaoya Kimeu’nun
yapmış olduğu en ünlü keşiflerden biri 1.6 milyon yıl öncesine
tarihlendirilen Turkana Oğlanı adı ile bildiğimiz Homo (ergaster) erectus bireyidir. Bu fosil
o döneme kadar bilinen bütüne en yakın erken insan fosilidir. Bunun dışında
Richard’ın ’hominind çetesi’ adını verdiği
araştırma takımı, Homo habilis gibi erken insan türleri ve iri yapılı
Australopithecuslar olarak bildiğimiz Paranthropus boisei ve Paranthropus
aethiopicus türlerinin fosillerini de keşfetmiştir. Bu arada Meave Leakey, Koobi
Fora lokalitesinde Bernard Ngeneno tarafından keşfedilen KNM-ER 1470 nolu
yaklaşık 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen Homo rudolfensis fosil
parçalarını büyük bir titizlik ve yetenek ile birleştirir, ortaya neredeyse
bütün bir kafatası çıkar. Richard bu fosili hemen babası Louis’e göstermek için
götürür. Louis ve Richard, Ingiltere’de yaptirdiklari jeolojik tairhlendirmede
bu fosili 2.6 milyon yil oncesine tarihlendirir ve Homo cinsinin ilk türü
oldugunu iddia ederler, çünkü bu fosil öncülleri olan Australopithecuslardan
daha büyük beyin hacmine sahiptir, bu da onun bize yani Homo cinsine
daha yakın olduğunu, Australopithecus ve Homo arasında bir tür
olabileceğini düşündürür. Ancak daha sonra tarafsız yapılan jeolojik
tarihlendirme çalışmaları fosili 2 milyon yıla tarihlendirir ve bu tarih Leakey
ailesini pek sevindirmese de bilim dünyasında genel kabul görür.
Richard
Leakey ve ‘Hominid Çetesi (Hominid Gang)’ ekibinin bulduğu önemli fosiller:
1967, Homo sapiens, Omo I ve Omo II lokaliteleri,
Etiyopya, 200 ile 230 bin yılları arasına tarihlendiriliyor
1972, Homo rudolfensis (KNM ER 1470), Koobi Fora, Kenya,
1.9 milyon yıl öncesine tarihlendiriliyor, Bernard Ngeneo tarafından keşfedildi
1984, Homo erectus, Nariokotome West Turkana,
Kenya, 1.6 milyon yıl öncesine tarihlendiriliyor, Kamoya Kimeu tarafından
keşfedildi
Bu önemli keşif Richard ve babası arasındaki
buzları eritir. Richard babasını bir kalp krizi sonucu Londra’da kaybeder . Louis
Leakey’nin nerde öldüğü hakkında da çok dedikodu vardır, kimileri onun Jane Goodall’ın
annesi Vanne Morris-Goodall (gerçek ismi Margaret Myfanwe Joseph) ile ilişkisi
olduğu, onun evinde kalp krizi geçirdiği rivayetinde bulunur. Hatta, Louis’in
Jane Goodall’ın Afrika’da primat çalışmalarına olan cömert desteğinin arkasında
annesi ile olan ilişkisi olduğu rivayet edilir.
Jane, Dian Fossey ve Birute Galdikas gibi Leakey’nin Melekleri’nden
biridir. Jane’in annesi ve babası 12 yaşında iken ayırılırlar. Bir biçimde
Jane’i Kenya’da yaşayan bir arkadaşı Nairobi yakınlarındaki çiftliklerine davet
eder ve orda Louis Leakey ile iletişim kurar. Louis oracıkta Jane’i kendi
sekreteri olarak ise alır. Böylece Jane’in primatlar ile olacak çalışması Louis’in
özel desteği ile başlar. Jane’in annesi Vanne bir roman yazarıdır ve insanın
evrimi ile çok ilgilidir, hatta Louis ile kitaplar yazar bu konuda[4].
Louis ve Vanne arasında özel bir ilişki olduğu, hatta karısı Mary Leakey’nin
alkol bağımlılığının bu nedenle arttığı da söylenir.
Afrika’da fildişi ve gergedan boynuzu kaçakçılığı
çok büyük bir problem olduğu için dönemin Kenya başkanı Richard’ı 1989 yılında Kenya
Yaban Hayatı Servisi’ne başkan olarak atadı. Richard, yoğun uğraşları sonunda Dünya’nın
dikkatini buraya çekmeyi başardı. 12 ton kadar olan kaçak fildişi ve gergedan
boynuzunu yakarak bunların fil ve gergedanlar olmadan bir değeri olmadığını
bütün Dünya’ya duyurdu. Böylece Afrika’da kaçakçıların hedefi olurken ayrıca bu
tür kaçak canlı parçalarının ekonomisinin büyük olduğu Çin’e karşı da savaş
açmış oldu. Daha da ileri giderek yaban hayatı servisinde kurduğu koruma
ordusuna kaçakçı görürlerse öldürme yetkisi verdi. Richard, Kenya Yaban Hayatı
Servisindeki yönetici görevinden hükümetin bu kurumdaki yolsuzluklar ile ilgili
soruşturma başlatmasından dolayı 1994 yılında istifa etti. Ayrıca Richard
Leakey’nin salt kendi insiyatifinde kararlar alması, bu konuda uluslararası
lobi oluşturması, özellikle Kenya halkının sınıf çelişkilerini, sosyo-ekonomik
yapısına yeterince hassasiyet göstermeyişi de eleştirildi[5].
Richard henüz genç yaşlarda iken hafif uçak
kullanmasını öğrenir, böylece karasal yoldan ulaşamayacağı yerlere uçakla
gider. Özellikle Kenya Yaban Hayatı Servisi’ni yönettiği süreçte dört kişi ile
yolculuk ettiği Cessna tip uçak yolculuğu sırasında uçak motor arızası verir ve
düşer. Yolcular fazla yara almadan kurtulur, ancak bir ağaca takılı kalan
uçakta Richard iki dizinden çok ciddi yaralar alır ve iki bacağı dizlerinden
aşağı kesilir. Richard kazanın bir sabotaj olduğunu iddia eder, ancak bu
kanıtlanamaz. Ardından 2015 yılında tekrar yaban hayatı koruma servisine yönetim
kurulu başkanı olarak atanır. Fakat, Richard’ın başkan olduğu bu dönemde Tsavo
East Ulusal parkında koruma altındaki 11 gergedanın içtiklileri tuzlu su
zehirlenmesinden dolayı ölmeleri onun başını ağrıttı[6].
Gazeteciler Richard döneminde, kaçakçıların öldürdüğünden daha fazla gergedanın
koruma amaçlı yer değiştirme sırasında ve koruma altında uygunsuz koşullardan
dolayı öldüğünü iddia ettiler.
‘Richard, Helsinki’ye geldiğinde onu araca rahat girip
çıkabilmesi için yerden yüksek bir araç ayarlamak zorunda kalmıştık. Ayaklarının
diz kısmıdan altı olmadığı için eğilmesi zor oluyordu. Ayrıca Los Angeles’tan
Helsinki’ye gelmesi için Finlandiya’da bir doktora öğrencisinin bir yıllık maaşı
kadar uçak biletine para ödendi. İki VIP sınıf koltuk dahi alınsa yine bu kadar
tutmaması gerekiyordu, nasıl oldu biz de bilmiyoruz.’
Richard, Angelina Jolie ve Brad Pitt’in, kendisinin
hayatını konu alan bir film çekeceği haberini duyurmuştu[7].
Bu proje halen gerçekleşmedi. Neden gerçekleşmediği hakkında direk bir açıklama
yapılmadı ancak Richard Leakey hakkında özellikle bilim insanlarının ileri
sürdüğü olumsuz iddialar etki etmiş olabilir. Hatta 1995 yılında paleontolog
Martin Pickford ve Eustace Gitonga’nın yazdığı Richard Leakey: Master of
Deceit[8]
adlı kitap Richard’nın medya arkasında bilinmeyen bazı özelliklerini gözler
önüne serdi. Kitap güncelliğini hâlâ korumakta. Pickford ve Gitonga bu kitapta
Richard’ı ‘babasının Doğu Afrika prehistorya mirası üzerine konmuş, doktorası
olmayan bir otokrat’ olarak tanımlar. Richard, Leakey aile geleneğinin devamı
olarak, Nairobi Ulusal Muzesi’ni yönettiği sıralarda (1968-1989) hangi bilim
insanlarının müzede ya da Kenya’da paleoantropoloji ve paleontoloji arazi çalışmaları
yapacağına tarafsızlıktan uzak, kendi insiyatifine göre izin verdiği ileri
sürüldü[9],[10].
Richard’ın bu tavrı birçok düşman edinmesine de neden oldu. Pickford bu
akademisyenlerden biri ve bu duruma sessiz kalmadı. Ayrıca Pickford, Leakey
gibi Kenya’da büyümüş bir İngiliz. Richard ile liseyi birikte okumuş, çok yakın
arkadaşlar, birlikte büyümüşler. Bu yakınlıkları daha sonradan çatışma
yaşamalarına engel olamamış.
Nairobi Ulusal Müzesinde Leakey ailesi
egemenliğine karşı Eustace Gitonga gibi bazı Kenyalı araştırmacılar, müzeciler
ve bürokratlar alternatif olarak Kenya Halk Müzesini kurarlar ve böylece Leakey
ailesinin kişisel kararlarından mağdur olan araştırmacılara alan açarlar. Buna
karşın Leakey ailesi Kenya’da sadece ulusal müzenin paleontolojik ve paleoantropolojik
araştırmalara izin verme hakkının olduğunu ileri sürerek halk müzesini tanımaz
ve çatışmayı derinleştirir. Birçok Kenyalı araştırmacı ve müzeciler ulusal müze
üzerinde Leakey ailesi tekelinin sona ermesi gerektiği, halk müzesinin tüzel
kişiliğinin tanınması gerektiği görüşünü destekler. Ulusal müze kurulduğu
günden beridir, müzenin paleontoloji bölümü yöneticiliği bir Leakey’den diğer
Leakey’e el değiştirmiştir. Şu sıralar Richard Leakey’nin eşi Meave Leakey ulusal
müzenin paleontoloji bölüm yöneticisidir.
Richard’ın akademik eksikliği 2002 yılında Stony
Brook Universitesi’nin (New York, USA)
sembolik olarak verdiği doktora ve profesörlük ünvanı ile giderilmiş
oldu. Richard, ‘ihtiyacım olduğunda, diğer birçok üniversiteden farklı olarak sadece Stony Brook bana yer verdi, ve
planlarımı destekleyerek Afrika’da yeni birşeyler yapmayı kabul etti’ diyerek Stony
Brook Universitesi ile olan ilişkisini belirtir. 2005 yılından bu yana Leakey
ailesinin diğer üyeleri ve Stony Brook Universitesi ortaklığı ile kurduğu, insan
evrimi arşatırmaları ile ünlü Turkana Havzası Enstitüsü’nün başkanlığını
sürdürüyordu. Aynı zamanda Richard’ın eşi Meave Leakey de Stony Brook
üiversitesinde profesör ve Turkana Havzası Enstitüsü’nün de eş başkanıdır. Kızları
Louise Leakey de hem Stony Boork üniversitesinde profesör hem de Turkana
Havzası Ensitüsünde çalışmaktadır.
Richard’ın en büyük hayali Kenya’nın başkanı olmaktı.
Richard, bedeninin insan atalarının evrimleştiği ve manzarasına aşık olduğu
Büyük Rift Vadisi’ni yüksekten gören bir yere gömülmeyi vasiyet etmiş. Ailesi,
Richard için vasiyetine uygun bir yer buldu.
Kaynaklar:
[1] https://leakeyfoundation.org/about/the-leakey-family/
[2] https://www.turkanabasin.org/
[3] http://insanevrimi.blogspot.com/2015/05/richard-leakey-konusmasnn-ozeti.html
[4]
https://www.amazon.com/Books-Vanne-Morris-Goodall/s?rh=n%3A283155%2Cp_27%3AVanne+Morris+Goodall
[5]
https://www.science.org/doi/full/10.1126/science.280.5369.1507c?casa_token=-KtgJZ0WJaoAAAAA:jwUrjXkw1OthHJvYLk2E5nP7kh_AeUs-QGxYEisaiV_JOFus1itSI9oxaWimpXdLC1WKcgM9gJL3dQ
[6]
https://www.savetherhino.org/africa/kenya/all-rhinos-translocated-to-tsavo-east-national-park-have-died/#:~:text=On%2026%20July%202018%2C%20the,in%20Tsavo%20East%20National%20Park.
[7]
https://www.standardmedia.co.ke/entertainment/index.php/local-news/2000182804/kenyan-conservationist-richard-leakey-says-his-angelina-jolie-directed-movie-to-be-shot-in-the-country
[8]
https://www.amazon.com/Richard-Leakey-Master-deceit/dp/9991630473
[9] https://www.nature.com/articles/35069232
[10]
https://www.science.org/doi/full/10.1126/science.292.5515.198