1 Nisan 2012 Pazar

Kizil Geyik Magarasi Insanlari ve Dogu Asya'da Insanin Evrimi

Bilim ve Gelecek dergisinin bu ayki sayisinda (sayi 98) kisa bir yazim yayinlandi. Bu yazida gecen ay Cin'de bulunan Kizil Geyik Magarasi insanlarinin insan evrimindeki yerini tartismaya calistim. Umarim ilginizi ceker...Yazinin geri kalan kismini dergidne okuyabilirsiniz :).


Kizil Geyik Magarasi Insanlari ve Dogu Asya'da Insanin Evrimi

Fosil, genetik, kültürel ve linguistik kanıtların hepsi anatomik olarak modern yani günümüz insanının (Homo sapiens) Afrika dışına göçünün yaklaşık olarak son 100 bin yıl içinde gerçekleştiğini gösteriyor. Jeolojik olarak Geç Pileyistosen döneme denk gelen bu süreçte insan evrimi tarihi açısından çok önemli değişiklikler meydana geldi. Özellikle Son Buzul Çağı’nın yarattığı iklimsel salınımlar sonucu insan atalarının birçok diğer memeli türü gibi sığınmacı bir tür olarak farklı doğal seçilim baskıları altında kaldığı ve bu durumun farklı türler arası melezleşmelere neden olabileceği güncel tartışmalar arasında.
Anatomik olarak modern insan Antarktika dışında yeryüzünün birçok bölgesine göç etti ve hayatta kaldı. Modern insan nüfusu özellikle son 50 bin yıl içerisinde çok hızlı artan bir ivme ile çoğaldı. Bununla birlikte anatomik olarak modern insanın Afrika dışına yaptığı göç insan atalarının ilk göçü değildi. Yaklaşık olarak 1,8 milyon yıl önce Homo erectus ve yaklaşık olarak 600 bin yıl önce de Homo heidelbergensis Afrika dışına göç etti. Ancak bu göçler sadece Avrasya kıtasının sınırları dahilinde kaldı. Bu nedenle özellikle Geç Pileyistosen dönem yani yaklaşık olarak son 130 bin yıl ile Neolitik devrin (12 bin yıl) başlangıcına kadar olan süreçte Avrasya’da insan atalarının biyolojik çeşitliliği modern insanın Afrika’dan girişi ile daha da arttı ve bir o kadar da karmaşıklaştı.

Kızıl Geyik Mağarası
Son yıllardaki Flores ve Denisova keşiflerinin ardından bir yeni keşif de Curneo ve diğerleri tarafından Plos One adlı bilim dergisinin Mart 2012 tarihli sayısında duyuruldu. Çin’in güneybatısında, batıda Ural dağları, güneybatıda Himalayalar ve kuzeydoğuda Bering Boğazı ile çevrelenmiş bu bölgede sürdürülen çalışmalarda, bulunduğu döneme göre sürpriz bir biçimde ilkin morfolojik karakterler yansıtan bir kafatası bulundu. Çalışmanın başyazarı olan Darren Curnoe, kafatası buluntusunun benzersiz morfolojik özellikler taşıdığını ve yaşayan insanlardan çok farklı göründüğünü belirtiyor. Bu bağlamda yeni bir insan türüne ait olabileceğini ya da Afrika’dan daha erken dönemlerde gelmiş ancak daha sonra gelen modern insan grupları ile herhangi bir genetik alışverişte bulunmamış Doğu Asyalı bir tür olabileceğini ileri sürüyor. (Sample, 2012)


Guangxi bölgesinde Longlin Mağarası’ndan keşfedilen buluntular arasında kafatası başta olmak üzere dişler, kaburga kemikleri, kol ve bacak kemikleri var. Ayrıca yine benzer buluntulardan oluşan 30’dan fazla buluntu Yunnan bölgesinde Maludong’da (popüler adıyla Kızıl Geyik Mağarası) keşfedildi. Kızıl Geyik Mağarası insanları modern insan ile birlikte aynı süreçte, Asya’nın doğusunda daha izole bir yaşam alanında hayatta kalmayı başarmış bir insan topluluğu (Curnoe ve diğ., 2012). Yeni bir insan türü olup olmadığı sorusunun yanıtı atasal DNA analizlerinin sonuçları ile netleşecek. Bununla birlikte fosil kafatasının morfolojik olarak farklı ve benzersiz oluşu araştırmacıların yeni bir tür olma olasılığını düşünmesine yol açıyor. 



Maludong Magarasi'nda bulunan Insan kafatasi
Bu mağaradaki fosiller ilk kez 1979 yılında bir jeolog tarafından keşfedilmiş, ancak bilimsel çalışmalarının gerçekleştirilmesi son buluntuları beklemek zorunda kalmış. Bu mağaraya Kızıl Geyik adı verilmesi ise bolca bulunan geyik kemiklerinden kaynaklanıyor. O dönem yaşayan insanlar kızıl geyikleri avlamış ve tüketmiştiler.
Kızıl Geyik Mağarası insanlarını daha iyi tanımak için öncelikle Geç Pileyistosen dönemde Afrika dışında insan evrimi tarihi tablosunu kısaca gözden geçirmek faydalı olabilir.



İnsan evriminin Avrasya’daki serüveni
Modern insanın ortaya çıkışı ve coğrafi dağılımı hakkında araştırmacıların karşılaştığı en önemli problemlerden biri türler arasındaki genetik etkileşimin yani melezleşmenin derecesi. Afrika dışında bilinen en eski modern insan buluntularına, (...)



Yazinin geri kalan kismina burdan ulasabilirsiniz...